DUYGU GÜNCESİ :
AYNA
Merhaba canlar,
Uzuuuun bir aradan sonra yeniden klavye başındayım ve günün duası bugün şöyle akıverdi:
İyilik ömrümüzün incisi ola
Dürüstlük en ana gayemiz ola
Günün geri kalanı, ömrün geri kalanı verimli ola
Dostlarla güle oynaya
Dantel dantel oya oya bir yaşama sevdamız ola
Hepimiz birbirimize aynayız. Bir düşünün ki kime ne söylediysek bizde olmasa görüp söyleyemezdik. Olumlu ya da olumsuz geri bildirimleri bir de bu kulakla dinlersek bu oyunvari yaşam dershanesinde sınavlardan geçeriz.
Belki o kınadığımız haslet bizde eser miktarda vardır. Biz onu
yok sanıyoruz, dolayısıyla ahlaki bir ahkâm kesme hakkını görüveriyoruz
kendimizde. Oysa bir fark etsek ki “Miniminnacık
olumsuz davranış ya da değer kalıbı bile bizde olmasın.” diye bir vakit niyette
bulunmasaydık o senaryo karşımıza çıkar mıydı?
Hadi basitleştirmeye çalışarak şöyle bir örnek verelim: Belki her seferinde yalancılarla sorunumuz olup duruyor. “Eee, aynaysak biz de mi yalancıyız yani?” diyorsunuz. Evet; biz belki başkasına değil ama kendimize öyle yalanlar söylüyoruz ki; söylemesi uygun düşerse şu kul hakkını aslında kendimize yapıyoruz. Kendimize sözler verip cayıyoruz, ya da aklımız karışıkken söylediğimiz şeyleri unutuyoruz. Aslında kelimeler öyle önemli ki hiç yok olmuyorlar. Biz onlardan sorumluyuz. Biz onlarla şekilleniyoruz. Dahası onlarla anı ve geleceği inşa ediyoruz. Şimdi kendimize karşı da yalan söylememeye çalışıp o değerleri uygulamaya soktuğumuzda artık sistem gözümüze sokarcasına yalan söyleyen insanları peşimize takmayacak. İçimizde bir kainat olduğunu ve tek başına da değerli olduğumuzu bir bilsek kendimizin hakkını bunca yer miydik? Kendimizi bunca üzer miydik?
Bu çeşit ‘Mecazi Aynalar’ kıymetlidir. Onlar bize aslında
bizi, bizim kör noktalarımızı gösterirler. Öyle veya böyle yaşamlarına şahitlik
ettiğimiz insanlar ve canlılar bizdeki şeyleri görünür kılan mücevher
kıvamındadırlar. Onları kırmadan onlara bizzat veya içimizden söylediklerimizi
kendimize söylüyor gibi düşünsek içimizdeki o kör noktalar nasıl da
aydınlanırdı değil mi?
Bahsettiğim gibi bu senaryolarda bizim 0-6 yaş aralığında
istemsizce duyup kök inanç şeklinde benimsediğimiz kelimeler, doğru bellediğimiz
davranış kalıpları ve bilinçli olarak yaptığımız niyetler de etken olmakta. O niyetlerle
ve hakikat sandığımız oysa göreceli olan doğrularımızla, o aynaların yaşamımıza
ders niteliğinde girdiği de muhakkak. Bunu açmak da bir başka günün duygu
güncesi olsun.
Sevdiklerinizle sevgiyle kalın.
Elif Dila Kömürgöz
22/9/22
(atarken fark ettim ki tarih bile ayna metaforunu aksettirmiş bugün :) )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.